Adalet bakanlığı verilerine göre 525 kişilik kapasiteli Adıyaman E tipi cezaevinde yaklaşık 950 kişi bulunmaktadır. Mevcut cezaevinde kapasitesinin 2 katı tutuklu ve hükümlü yaşamaktadır.
BASINA VE KAMUOYUNA Ülkemizde son aylarda yaşanan çatışmalı süreç, yapılan siyasi operasyonlarla gözaltına alınan ve tutuklanan insan sayısı, yine suçla mücadele ederken tutuklamanın somut deliller olmadan keyfi uygulanması ve nihayet yargılama süreçlerinde adil yargılama hakkının ihlali gibi sebeplerle cezaevleri kapasitesinin çok üstünde hükümlü ve tutuklu barındırmakta, bu durum ise ceza evinde yaşamak zorunda kalan mahpusların haklarının ihlaline neden olmaktadır. İlimizde bulunan Adıyaman E tipi kapalı cezaevi de ülkedeki diğer cezaevlerinden farklı değildir. Akp iktidara geldiğinde yaklaşık 55 bin olan mahpus sayısı şuan da yaklaşık 185 bini bulmaktadır.179 bin kapasiteli cezaevlerinde yaklaşık 185 bin tutuklu ve hükümlü kalmakta,bu kapasite aşkınlığı ise mahpusların daha fazla hak ihlali yaşamasına sebep olmaktadır.Türkiye maalesef tutuklu ve hükümlü sayısı açısından dünya genelinde 2Avrupa da ise; 1.sıradadır.Bunda iktidarın baskıcı politikalarının tüm bir halkı potansiyel suçlu olarak görmesinin, en ufak bir ifade özgürlüğüne muhalif sese tutuklamalar ile cevap veren otoriter, anlayışının etkisi göz ardı edilemez, İlimiz özelinde de durum farklı değildir. Adalet bakanlığı verilerine göre 525 kişilik kapasiteli Adıyaman E tipi cezaevinde yaklaşık 950 kişi bulunmaktadır. Mevcut cezaevinde kapasitesinin 2 katı tutuklu ve hükümlü yaşamaktadır. Bu kalabalık hal bir çok sorunu da beraberinde getirmiştir. --Tutuklu ve hükümlüler kapasite yetersizliğinden koğuşlarda yerlerde yatmak, uyumak zorunda bırakılmışlardır. -Yine çok kalabalık bir şekilde bir arada yaşamanın sonucu olarak sağlık sorunların yaşanmakta, cezaevi revirinde haftada bir gün görev yapmakta olan bir doktor bulunmaktadır.sağlık nedeni ile doktora sevklere günler geçtikten sonra yanıt verilebilmektedir.Revirde ilaç bulunmamakta. Bu nedenlerle tutuklu ve hükümlülerin sağlığa erişim hakları kısıtlanmakta. -Tutuklu ve hükümlülerin görüşçü sayısında kısıtlanmalara gidilmiştir. -Ziyaret saatleri kısaltılmıştır. Mahpus Haklari İnsan Haklarıdır. Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 10/1. maddesi şu şekilde düzenlenmiştir Özgürlüklerinden yoksun bırakılan herkese insanca ve kişinin doğuştan sahip olduğu onura saygı gösterilerek davranılır.”Avrupa cezaevleri kuralları “ özgürlüğünden yoksun bırakılan herkese insanhaklarının gerektirdiği gibi saygılı davranılmalıdır ve “hapsetmenin kendisi bir cezadır bu nedenle mahpuslara uygulanan rejim hapsedilmenindoğasında var olan sıkıntıyı daha da ağırlaştırmamalıdır” der. Adıyaman cezaevinin fiziksel koşulları maphuslar için aldıkları ceza dışında ikinci bir cezaya dönüşmüştür.Bu durum hem maphuslar için hem de mahpus yakınları için aynı zamanda bir eziyet ve işkencedir. Ülkemizde cezaevlerinde ceza içinde ceza sistemi ile ,mahpusların temel insan hakları yok sayılmakta,mahpuslara hak temelli bakış açısından uzak, onlara hastalıklı bir vaka gözüyle bakılmaktadır. Bizler yıllardır cezaevlerinde yaşanılan hak ihlallerinin de takipçisi olan insan hakları savunucuları olarak , buradanbirkez daha sesleniyoruz. Ceza infaz sistemi insani değerler üzerinden yeniden inşa edilmelidir. Avrupa cezaevleri kurallarının egemen olduğu bir yargı ve infaz sistemi en kısa sürede yürürlüğe konulmalıdır.. Bizler; Ülkemiz hapishanelerinde yaşanılan bu hak ihlallerinin takipçisi olmaya devam edeceğimizi duyuruyor ve tüm sivil toplum örgütlerini, hak savunucularını hapishanelerde yaşanılanlara sessiz kalmamaya, mahpusların dışarıdaki sesi olmaya çağırıyoruz. Adıyaman İnsan Hakları Derneği Adına Av. Osman SÜZEN
Editör: İsmail KAYA