Türk – Alman ortak bölüm açma rehberi yayınlanması talep edilmeltedir. Uzun yıllar yapılan bu proje çalışmaları nihayet olumlu sonuç verdi, buna en çok proje sorumlusu ve Akdeniz Üniversitesi Prof Dr. Erol Esen oldu
Akdeniz Üniversitesi’nin Göç Çalışmaları Merkezinin (ASPAG) yürütmüş olduğu proje, ‘Bir Çocuk, İki Dil, Çift Diploma’ Alman Üniversitelerinde iki dilde Türkçe ve Almanca olmak üzere okul öncesi (Anaokulu öğretmenleri) eğitmelerinin eğitim almaları ve iki dilde ayrı ayrı diploma almaları için sunulan öneri kabul edildi.
Bu Türklerin 60 yıllık göçünden sonra alınmış bir ilk karar ve büyük bir başarıdır.
Göç Çalışmaları Merkez Müdürü ve Proje Yürütücüsü Antalya Akdeniz Üniversitesinde görevli sayın Prof. Dr. Erol Esen beyin uzun yıllardır vermiş olduğu mücadele, büyük emekleri, çabası ve katkıları sonucu bu sonuç alınmıştır.
Şu anda bir Üniversite ile iki dilde okul öncesi eğitmenleri eğitmek için ilk adımlar atılmakta, bundan sonra ki amaç ise daha fazla Alman Üniversitelerini bu projeye katılmaları için ikna etmek ve daha fazla okul önce eğitim bölümlerini iki dilli açmak.
Türk ve Alman araştırma grubuyla 2015 yıllında yapılan bir araştırma ve anket sonucunda Almanya’ da Türkçe ve Almanca dillerinde eğitim verecek kreş ve anaokularının yeterli olmadığı ortaya çıkmıştır. Araştırma sonucunda Türk kökenli çocuklara dillerini aktaracak yeterli Türk eğitmenlerinde olmadığı tespit edilmiştir. Almanya genellinde tüm alanlarda olduğu gibi okul öncesi/Anaokulu öğretmen açığı var.
Almanya’ nın tanınan araştırma enstitülerinden olan Bertelsman Stiftung’un yaptığı açıklamada Almanya genelinde 230. 000 okul öncesi eğitmen açığı olduğunu ve bu açık kapatılmasa 2023’ e kadar çocuklara kaliteli bir eğitimin sunulamıyacağını açıklamışlardır. Bu proje çalışmalarında kabul gören iki dilde okul öncesi Eğitim ve Diploma Türk vatandaşlarımızın ve gençlerimizinde ilgisini çekebilir, onlara bir çok iş imkan kapılarıda açacağından bu alanda da eğitim almaya başlıyarak bu açığın giderilmesinede katkı sağlayacaktır.
Bilim adamlarının araştırmalarında iki dilli eğitimin okul öncesinde daha erken yaşlarda başlanmasının gerektiğini kanıtlamışlardır vede bunun ileri ki yaşlarında iş ve okul hayatlarında onlara avantajları sağladığını vurgulamışlardır. Ayrıca beyin gelişiminde de büyük rol oynamaktadır, iki dilli yetişen çocukların dünyaya bakış açıları geniş olmakla berarber, üstelik problemleri çözmede de daha pratiklerdir.
Bu konuda ailelerin bilinçlendirilmesi şartır. Ailelere Kreşlerin ve Anaokularının bir bakım yeri olmadığını; Aksine bir eğitim yeri olduğu bilinci aşılanmalıdır. Bu konuda siyasetçilerede çok iş düşmekte. Hangi kökende olursa olsun iki dilli yetişen çocuklar, iki dilli açılacak olan kreş ve anaokularında da bu köken dillerini geliştirerek orada aynı dilli konuşan eğitmenleri ile pratik yaparak bu köken dillerini pekiştireceklerdir. Bu büyük bir zenginlik ve avantajdır günümüzde ve köken dillininde doğru bir şekilde aktarılması sağlanacaktır. İki dilli eğitim programı ile çocuklar alacakları uzun süreli eğitimle kendi köken dilleri öğretilecektir. İki ya da çok dilli yetişmek çocukların ilerde ki iş, okul ve üniversite hayatlarında başarılı olmalarını sağlar. Almanya da yetişen bir çok gencimiz artık Türkiye’ de de üniversite okumaya gidiyorlar, bu ilgi her yıl gençler arasında artmaktadır. Bu sebeplede erken yaşta iki dilli kreşlerde kendi köken dillerinide öğrenmeleri onlara büyük avantaj sağlar, adaptasiyon sürecinde eksiklik hissetmez vede psikolojik sorunlar yaşamaları önlenmiş olur. Daha erken öğrenildiğinde özgüvenli bir şekilde kendilerini köken dillerinde sözlü ve yazılı ifade ederler. İki dilli olmanın dezevantaj değil, aksine avantaj olduğunun farkına varırlar. Akdeniz Üniversitesi ve Almanya’da ki Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi akademisyenleri ile ortak kurulan araştırma ekibi, Türk - Alman ortak eğitim lisans programı için 2016 yılında bu konuda bir müfredat geliştirerek; Ankara’ daki Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığının (YTB) tarafanından desteklenen bu konuda ki yeni geliştirdikler projeninde işini kolaylaştırmıştırlar. Bu program müfredatı Almanya ve Türkiye kooperatif iş birliği ile uygulanacaktır. İki dilde eğitimin sonunda hak kazanılan çift veya ortak diploma verilerek; Türkiye ve Almanya’ da denkliği kabul edilerek, bu alanda mezun olan okul öncesi eğitmenler her iki ülkede de çalışma imkanı bulacaklardır. Bu alanda mezun olanlar iki ülkenin hangisinde çalışmak istediklerine mezun olduktan sonra kendileri karar verebilirler.
Projenin ilk etkinliği sonbahar 2022’ de Türk- Alman bilimsel iş birliği çerçevesinde Türkiye’ nin başkenti Ankara’ da yapılması planlanmaktadır. Bu etkinlikte proje kapsamında göçmen kökenli çocukların ve gençlerin okul ya da iş alanlarında yaşadıkları sorunları da konu edilecektir. Göç alan ve veren bu iki ülke kurumlarının birlikte bu alanlarda neler yapabileceklerinin çözümü için bir araya gelecekler. İki dilli Türk - Alman kreşlerinide kalite kriterleri tartışılacak, proje ortaklarının akademik danışmalığı eşliğinde planlanan lisans programını uygulama ve iki dilli kreş kurulması da desteklenecektir.
Son olarak proje kapsamında edilen bilgiler ve deneyimler Türk – Alman ortak bölüm açma rehberi yayınlanması talep edilmeltedir. Uzun yıllar yapılan bu proje çalışmaları nihayet olumlu sonuç verdi, buna en çok proje sorumlusu ve Akdeniz Üniversitesi Prof Dr. Erol Esen oldu. Bu konuda Almanca olarak iki kitapda araştırmaları sonucu yazmışlardır. Bu kitapların başlığı ‘Ein Kind - Zwei Sprachen’ (Bir Çocuk- iki Dil) ve ‘Ein Kind Zwei Sprachen Doppelabschluss’ (Bir Çocuk İki Dil – Çift Diploma) bu kitabı Havva Engin ile birlikte hazırlamışlardır. 60 Yıllık bir göç hikayesinde bu bir ilktir.
Bu projede emeği geçen ve katkı sağlayan herkesi bende kutluyorum.
Editör: İsmail KAYA