Şırnak’ta Guhşegi olarak adlandırılan oyunun Beyzbolun atası olduğu tezleri epeydir var.
Şırnak’ta Guhşegi olarak adlandırılan oyunun Beyzbolun atası olduğu tezleri epeydir var. 2009 yılında Şırnak il Spor Müdürlüğü’nün araştırmaları üzerine Türkiye Beyzbol Federasyonu Başkanı Şahin Kömürcü yaptığı bir açıklamada bu tezleri ciddiye aldıklarını ve araştırdıklarını açıklamış. Aynı yıl İl Spor Müdürlüğü bünyesinde Türkiye şampiyonasına katılmak üzere Şırnak Beyzbol takımı kuruldu. 2012’de Şırnak Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu öğretim görevlileri tarafından Guhşegi oyunu ‘Beyzbol'un Atası Guhşegi’ ismiyle kitaplaştırıldı. Oyun 2013 yılında Şırnak Üniversitesi’nin Bahar Şenlikleri programı kapsamına alınarak ilk kez ‘resmi’ bir kimlik kazandı. Altışar kişilik iki takım arasında oynan Guhşegi keçeden yapılan top ve oyuna özgü ‘gopal’ denilen bastonla oynanır. Oyunun ne zaman ortaya çıktığına ilişkin yazılı bir kaynak yok. “Guhşegi Beyzbolun Atası“ kitabının yazarlarından Şırnak Üniversitesi öğretim görevlisi Nurdan Şarman Ürek, oyunun ne zaman çıktığı sorusuna şu cevabı veriyor: “Oyunun ne zaman ve nasıl ortaya çıktığına dair kesin bir bilgiye ulaşamadık. Geleneksel olguların nasıl ve neden ortaya çıktığına dair kesin açıklamalar yapmak da pek mümkün değildir. Oyunla ilgili herhangi bir yazılı kaynak da mevcut değil. Ama oyunun oynanma şekliyle ilgili bilgisine başvurduğumuz 60 yaşüstü insanlar bu oyunu babalarının hatta dedelerinin de oynadığından söz ettiler. Bu da oyunun oldukça eski bir geçmişe sahip olduğunu gösteriyor.” Guhşegi’nin Kürd coğrafyasında ilk nerede çıktığına dair kesin bir bilgi yok. “Şeqatalanî, gogî, gogê“ olarak adlandırılan oyun şimdiye kadar yapılan tespitlere göre Van, Siirt ve Hakkâri bölgelerinde de oynanıyor. Nurdan Şarman Ürek’in oyunun ilk kez nerede çıktığına dair görüşleri şöyle: “Oyunun ilk olarak Şırnak’ta veya yakın çevresinde mi yoksa başka bir yörede mi ortaya çıktığına dair fikir yürütmek zor. Çünkü bu oyunun farklı adlarla eskiden Kürd coğrafyasının diğer yörelerinde de oynandığını biliyoruz. Ancak Şırnak ve çevresi, günümüzde de oyunun oynanmaya devam edildiği neredeyse tek yöredir. Oyunun daha çok Şırnak’la özdeşleşmiş olmasının nedeni de budur.” Oyunun kökeni üzerine yapılan bilinen tek bilimsel çalışma Şırnak Üniversitesi’nin yaptığı çalışmadır. Çalışmanın yürütücülerinden olan Ürek’in, Guhşegi’nin kökeni hakkındaki görüşleri ise şöyle: “Oyunun nasıl ortaya çıktığı konusunda şöyle bir tahminde bulunabiliriz: coğrafik yapısı nedeniyle Şırnak yöresinde oyun oynamak için en kolay ulaşılabilen doğal materyallerin başında sopa, taş ve el yapımı yün top gelir. Bölgede bu materyallerle oynanan ve oynanmış onlarca oyun mevcut. Yün top ve sopayla ya da‘gopal’ adı verilen bastonla oynanan Guhşegi de bunlardan biridir. Yörenin koşullarına bağlı olarak en kolay şekilde ulaşılabilen ve üretilebilen bu iki materyalin bir araya getirilerek bir oyun yaratılmış olması,şu an için oyunun nasıl ortaya çıktığına dair verebileceğimiz en mantıklı açıklamadır. Topun yöredeki Kürdçe adlandırılışı kimi yerlerde (örneğin Uludere’ye bağlı bazı köylerde) ‘gog’ kimi yerlerde ise‘guh’dur. “Guhşegi” sözcüğündeki ‘şeg’ise ‘vurmak’anlamında olup, ‘Guhşegi’ ‘topa vurmak’ anlamına gelir. Topa ‘gog’ denilen yerlerde ise bu oyun ‘gogê’ ismini almıştır. Fabrikasyon ürünü topların bölgede olmadığı dönemlerde Guhşegi oyununda kullanılacak top, keçe (gulav) kullanılarak oyuncuların kendileri tarafından yapılmıştır. Ancak günümüzde de yöre insanı bu el yapımı doğal materyallerle oyunu oynamaya devam etmektedir. Bunun da iki sebebi vardır: biri bir ata sporu olan bu oyunu orijinaline sadık kalarak yaşatma bilinci diğeri ise alışkanlık.” Beyzbolun atası mı? Amerika’da 1871 yılında Beyzbol Ulusal Lig (National League) ve 1901 yılında Amerikan Ligi (American League) kuruldu. Amerika’da popüler olan iki oyundan biri olan Beyzbolun nereden geldiği bilinmemesi bu tezi güçlendiriyor. Guhşegi’nin Amerika’ya göç eden Şırnaklı Ermeniler tarafından götürüldüğü tezi yanında Kürd coğrafyasına gelen misyonerler aracılığıyla taşındığı tezi de var. Ürek, misyonerlerin bu oyunu Batı’ya taşıdığı tezi üzerinde duruyor: “Yöre insanın ve yörede bizden önce bu oyunla ilgili veri toplamış araştırmacıların Guhşegi’nin Beyzbolun atası olabileceğiyle ilgili ortak bir kanısı mevcut. Biz de bundan esinlenerek kitaba ‘Beyzbolun Atası Guhşegi’ şeklinde iddialı bir başlık attık. Bu iddiayı güçlendiren başlıca sebepleri şu şekilde sıralayabilirim: Birincisi, tarihe baktığımızda Kürd coğrafyasının dışarıyla henüz yeterince temasa geçmediği dönemlerde, Batılı misyonerlerin, ajanların ve araştırmacıların bölgeye yoğun ziyaretleri olmuştur. Oyunun bu kişiler aracılığıyla batıya tanıtılmış olması mümkün. İkincisi; Batı’da modern materyallerle ve profesyonel bir şekilde oynanan bu oyunu Kürd halkının televizyondan izleyerek ilkel materyallerle taklit etmiş olabilmeleri de mümkün değildir. Çünkü Guhşegi’nin oldukça eski bir geçmişe –en az 300 yıl- sahip olduğunu biliyoruz. Üçüncüsüise bölgedeki Ermeni ve Süryanilerin 19. yy’den itibaren Batı’ya olan kitlesel göç hareketleri sonucu oyunu gittikleri bu yerlere götürmüş olmaları. Savaş, sporu da vurdu Şırnak İl Spor Müdür vekili Sami Birlik, Guhşegi konusunda bir çalışmalarının olmadığını, Şırnak’ta yaşanan olaylardan dolayı merkezlerinin Silopi’ye taşındığını belirtti. Daha önce kurulan Beyzbol takımlarının ise ekipman sorunundan dolayı devam etmediğini belirtti. Şırnak’ta amatör Guhşegi takımları kurulmuş, ancak destek verilmediğinden varlıklarını sürdürememişler. Savaş birçok şey gibi sporu da vuruyor. Barış ortamında Guhşegi ve diğer spor oyunlarının yaygınlaştırabilir. Van, Siirt, Hakkâri ve Şırnak’ta geleneksel olarak halen oynan Guhşegi ligi oluşturarak bir spor geleneği kalıcı hale gelebilir. (Ç.G)
Editör: İsmail KAYA