Kahta ilçesinde sınıf öğretmeni iken başörtüsünden dolayı istifa etmek zorunda kalan Meral Çiçek her 28 Şubat günü çektiği acıları tekrar canlandığını söyledi.
28 Şubat Post Modern Darbe Mağduru Meral Çiçek: -‘’ Okula denetlemeye gelenlere görünmemek için harita odasına saklanırdım’’ -‘’ Beni Rabbinin emri ile en çok sevdiği görev arasında tercih yapmaya zorlandılar.’’ -‘’İstifa ettikten sonra evin penceresinden sokakta geçen öğrenci gördüğünde gözyaşlarına boğuluyordum’’ ADIYAMAN (AA)- İSMAİL KAYA- Adıyaman’ın Kahta ilçesinde sınıf öğretmeni iken başörtüsünden dolayı istifa etmek zorunda kalan Meral Çiçek her 28 Şubat günü çektiği acıları tekrar canlandığını söyledi. Meral Çiçek Gazi Üniversitesi Sınıf Öğretmeni 1990’da mezun olduktan sonra memleketi olan Kahta Kubilay ilkokulunda görev aldı. 28 Şubat Postmodern darbe ortamının hazırlandığı sırada gördüğü tehlike üzerine ilçeye bağlı Sultanmağara köyünde görev yapmaya başladı. 28 Şubat 1997’de Ankara’da tankların yürütülmesiyle başlayan ve Milli Güvenlik Kurulunda çıkan kararlarla ülkeyi kaos ortamına sürükleyen süreç başladı. Meral öğretmen 28 Şubat mağdurlarından bir tanesi. O zaman gördüğü psikolojik işkenceyi asla unutamayacağını söyleyen Çiçek 21 yıl önce yaşadıklarını gözyaşlarıyla AA Muhabirine anlattı. Küçüklükten beri tek hedefinin öğretmenlik olduğunu, 1991’de göreve başlarken yaşadığı mutluluğun 28 Şubat zulmü ile çok kısa sürdüğünü dile getiren Çiçek, o zaman Rabbinin emri ile en çok sevdiği görev arasında tercih yapmaya zorlandığını ve bir yıl sonra istifa etmek zorunda kaldığını ifade etti. 28 Şubat sürecinde okula her gün korku ile gittiğini, okul yöneticilerinin üstekilerden aldığı emirlerle her gün kendilerine baskı yapıldığını, hakkında bir çok işlem ve soruşturma başlatıldığını, her gün kim ve nerden geldiğini bilmediği birilerin gelip okul yöneticilerine baskı yaptığını gördüklerini ve hatta onların geldiği zaman görünmemek için harita odalarına saklandığını gözyaşlarıyla anlatan Çiçek şöyle devam etti. ‘’İstifa etmeye karar verdiğimde annem aklıma geldi. Çünkü o benim öğretmen olmamla iftihar ediyordu. Fakat annemin çok üzülme düşüncesi beni kararımdan vazgeçirmedi ve çok severek başladığım öğretmenlik hayatıma verdiğim dilekçe ile 2000 yılında istifa ettim. İstifa ettiğim okula ikinci dönem öğretmen atanmadı ve öğrenciler bir dönem boyunca eğitimden mahrum kaldı. Bu beni daha çok üzdü. Rabbim bir daha göstermesin eğer tekrar o süreçleri yaşarsam hiç tereddüt etmeden yine istifa ederim.’’ İstifa ettikten sonra çok zor günler yaşadığını, evin penceresinden sokakta geçen öğrenci gördüğünde gözyaşlarına boğulduğunu söyleyen Çiçek ‘’ Aradan üç yıl geçtikten sonra 2003 yılında ortamın yumuşamasından sonra göreve tekrar dönmek için dilekçe verdim. Tabi ki o zamanda başörtüsü tam serbest değildi, yine içimizde bir korku vardı. Fakat şükürler olsun zamanla o kara bulutlar dağıldı ve ülkeme aydınlık geldi. Herkes gördü ki başörtüsü aslında bir tehlike değildir. Ülkenin ilerlemesine bir engel değildir. Etrafımızda şimdi hiçbir engel olmadan başörtülerini takarak görev yapan arkadaşları gördüğümde, o yaşadığım acı bedeller bir nebze hafifliyor. Rabbimden tek dileğim o günlerin bir daha yaşanmaması ve gelecek nesillerin o acıları yaşamamasıdır.’’
Editör: İsmail KAYA