Samsat İlçesi'nde meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından evleri hasar gören vatandaşlar, çaresizlik içinde kaldı.
2 Mart’ta Samsat ilçesinde meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki deprem sonrası ilçe merkezi ve köylerinde yaşayan vatandaşlar, sorunlarına çözüm arıyor. Merkez üssü Samsat'ta, Richter ölçeğine göre 5.5 büyüklüğünde depremin ardından yapılan hasar tespit çalışmalarında bin 900 evde ağır hasar, 450 evde ise hafif hasar meydana gelmişti, 22 ev ise tamamen yıkılmıştı. 2 Mart'tan sonra artçı depremlerin devam ettiği ilçede, depremin üzerinden 155 gün geçti. Yapılan hasar tespit çalışmaların ardından ilçede boş alana kurulan Elazığ'dan getirilen konteynırlar yerleştirildi. Yerleştirilen konteynırların kurulumu yapıldı. İlçe halkı ise konteynırlarda yaşamak istemediklerini, ilçenin taşınmasını istediler. Çadırlarda yaşamaya devam eden ilçe halkı hava sıcaklığının 40-45 derecenin bulduğunu ve çadırların daha sıcak olduğunu söyleyerek, yetkilerden ilçenin başka bir alana taşınmasını ve ev yapılmasını istiyorlar. Çadırda yaşamanın zor olduğuna dikkat çeken depremzedeler, insani ihtiyaçlarını gidermede büyük sıkıntı çektiklerini dile getirdi. - DEPREMZEDELER TEPKİLİ Depremzedelerden Bekir Aydın, sıkıntıların büyük olduğunu dile getirerek, “Depremin ardından 6 ay geçti. Gelen yetkililer ve siyasilerle görüştük. Derdimizi anlattık. Şu anda 45 derece 50 derece arası bir sıcaklık altında yaşıyoruz. Çocuklarımız perişan, çadırların içinde sıcaklık yüzde 100 artıyor. Şu anda çocuklar geçekten perişan, biz kendimiz perişanız" dedi. - BİZ İNSAN DEĞİL MİYİZ ? Muğla'daki depreme değinen Aydın, "Bundan bir hafta önce Muğla’da bir deprem meydana geldi. Ben sayın yetkililerime sesleniyorum; Muğla’da olan depremde bütün devlet erkanı oraya gitti, basın bir haftadan beridir ha bire Muğla Bodrum Datça yok şu, yok bu bütün ilçelerde hafif bir deprem olduğu zaman bile, iki nokta, bir nokta deprem olduğu zaman bile hep oradan bahsediliyor. Ha gerçekten yani ya onlar insansa biz insan değil miyiz, biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız ve burada yaşıyoruz" ifadelerini kullandı. - DEVLETİMİZİN YANINDAYIZ Devletin yanında olduklarını vurgulayan Aydın, şöyle devam etti: "Devletimiz için, milletimiz için çalışan insanlarız. Biz burada zaten oraya gelirse biz yine devletimizin yanındayız. Sayın Cumhurbaşkanım hiçbir zaman seni yalnız bırakmayacağız ve her zaman da senin yanındayız. Sayın Cumhurbaşkanım bunu da böyle bilesiniz, burada ki çıkan %94.5 oy Türkiye genelinde 4. sırada olan bir ilçeyiz, biz 4. sırada biz bu oyları vatanımız için, milletimiz için ve Sayın Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan için vermişiz. Biz bunu milletvekilleri için değil, yönetim için değil, bunu da Sayın Cumhurbaşkanımız bilsin, çok teşekkür ediyorum" - ÇOCUKLARIMIZ OKULLARDA EĞİTİM GÖRSÜN Çocuklarının yeni dönemde okullarda eğitim görmelerini isteyen Aydın, "En büyük bir ricamız; bu şimdi yarın öbür gün okullar açılacak. Deprem olduğu an Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürü geldi, kendimde okuldaydım, dedi ki '20 gün içerisinde buraya prefabrik kurulacak' dedi. Öğrencilerimiz için bir dönem öyle geçti, benim 5 tane çocuğum okula gidiyor, şu anda ya ben nasıl okutacam bu çocukları. Çadırın içinde şimdi şu anda bir sonra okul açılıyor. Bu çocuklar nasıl çadırın içinde okuyacak, ben anlayamadım, yani çocukların hiçbirini okula göndermeyeceğiz eğer böyle giderse" diye konuştu. - ÇOCUKLARIMIZIN PSİKOLOJİLERİ PERİŞAN Çocukların psikolojilerinin perişan olduğuna işaret eden Aydın, şunları söyledi: "Yani deprem her gün oluyor, bu iki gündür, son iki gündür 3.4-3.5 deprem oluyor, son iki gündür çocuklarımız gerçekten perişan, psikoloji olarak berbat durumdalar. Çocuklar yarın öbür gün okul açıldığı zaman bile bunlar okuldan ne anlayacak, ben bilemiyorum, onu da siz büyüklerimiz karar versin" - TAŞINMAK İSTİYORUZ Taşınmak istediklerinin altını çizen Aydın, "Biz Samsat'ın Sahabe yada başka bir yere taşınmasını istiyoruz çünkü burada artık yani biz psikolojikmen bile rahatsızız. Kendi ilçemizde rahatsızız şuanda, eğer mümkünse devletimiz de buna müsaade ederse devlet bizim ilçemizi başka bir yere taşınırsa daha iyi olur. Biz geceleri zaten bu son bir haftadır hiç uyumuyoruz, son bir haftadır bende depremlerden dolayı uyku yok, korku var, yani oturduğumuz yerde bile insan kendi kendine titrediği zaman deprem oluyor diyoruz, yani psikolojimiz tam bozuldu, buna bir çare bulsunlar, devlet büyüklerimiz söyleyecek başka bir şey yok” şeklinde konuştu. - VERİLEN SÖZLER TUTULMALI Verilen sözlerin tutulmasını isteyen depremzedelerden Ahmet Kuştepe ise “Yetkililer ilk günlerde geldi ve yeni Samsat’ı inşa edeceğiz dediler. Ama hala Samsat yapılmadı. Bu kadar olmaz ki... 6 aydır Samsat’a bir iş yapılmamış, her taraf yıkık, bu millet yarın kış zamanı nereye gidecek, herkes mağdur, bunu biran önce Sayın Cumhurbaşkanı bir çözüm bulsun buna, vatandaşa konteynırlara gerek yok ki, 6 ay içinde o konteynırlara gerek yoktu. Samsat’a bütün şeyleri biterdi, konteynırlar yapılmadan hepsi köylerde dahil ne yani 2 trilyon para konteynırlara vermişler, yazık değil mi bu vatandaşın parasına? Biran bu işlerin bitirilmesi lazım, vatandaş mağdur, yani okullar açılsa bu öğrenciler nasıl olacak, yalan söylüyorlar" dedi. - İNANMIYORUZ Vaatlere inanmadıklarını belirten Kuştepe, şu görüşleri belirtti: "Hiçbir yere taşınmaz, siyasi şeylerdir, alıntı şeylerdir, keşke taşınsa ama taşınmaz. Yani taşınsa isteriz tabi ha orası daha iyi ama sende biliyorsun taşınmaz, bende biliyorum taşınmaz. Sende biliyorsun taşınmaz, bende, cumhurbaşkanı da biliyor, herkes biliyor, her yerde deprem oluyor, o zaman Türkiye’yi başka yere taşısınlar. Öyle bir şey olur mu, yani sürekli oluyor, her gece biz dışarıdayız. Şimdi millet çadırda, hepsi kışın olursa ne yapacak, bütün milletvekilleri geldi Ahmet Aydın bey geldi, dedi; '2019’da yapılacak' dedi niye evet'ten önce demediler. Bunları evet ten öce deselerdi vatandaşa desin ki biz kardeşim 2019’a kadar biz yapmayacağız, o zaman seçimi beklesinler. 2019'da oyu verdikten sonra yapılır. Bu başka da yok, çare halk kısa zaman da 2019’da cumhurbaşkanı alsın oyu, alsın vatandaştan ondan sonra vatandaş ne yapsın, ondan sonra 2020’ye gider, ondan sonra 2023’e gider, o zaman vatandaşı kendi haline bıraksınlar.” - HERKES KAÇIYOR Depremzedelerden Nuri Çoban da “Hiç kimse burada kalmadı. Artık komşular daha el atılmayacaklar, hükümetin şeyi değildir, biliyor musun, sanki biz Türkiye vatandaşı değiliz. Biz burayı istemiyoruz, Sahabe’ye giderse Sahabe’ye gideriz. Gitmezse hepimiz dağılırız. Burası belde olacak, deprem bu gece yine oldu, dün gece 2 sefer oldu. Gündüz iki sefer oldu. Çadırda 5 dakika bile durulmaz. Çadırda benle beraber 5 oyumuz var. Hepimiz Ak Partili insanlarız, niye bunlar bize böyle yapıyorlar? Yazık değil mi? Günah değil mi ?" şeklinde konuştu. - BARAJ GELDİKTEN BERİ, SAMSAT KAYIYOR Samsat’ın her sene kaydığını ileri süren Ahmet Tümay da “Ben Samsat’ta oturuyorum, 25-30 senedir oturuyoruz burada, bu 30 sene önce her sene gerçekleşti. Bu baraj olduğu zaman yine boş sesler geliyordu, bir ara yer altını kazmak için geldiler, bu Samsat her sene kayıyor dedi. Altta kireç varmış, biz 4-6 aydır böyleyiz. 450 tane ev yüklendi gittiler buradan. Biz dedik ki kardeşim biz haber istiyoruz, nasıl haber vermiyorsunuz, milletin parasını verin kardeşim, biz bizim ev 100 milyar, 50 milyar ver, biz burayı istemiyoruz kardeşim. Birde artı ondan sonra burada kimse kalmıyor, yani birisi gelip şu çadırlarda kim yatıyor, çoluk çocuk mu yatıyor, kim yatıyor soran yok" dedi. - BU İMZALAR NEREYE GİTTİ Yetkililere sitem eden Tümay, şöyle konuştu: "Dün akşam ben 2 tane yılan öldürdüm, çocukların içinde gördüm, çocuklarım kalkıyor sabah depremden sonra ne oldu baba, kızım ben geldim diyorum, korkma bir şey olmadı, deprem olmadı, yazık değil mi, psikolojisi bozulmuş ya. İnsanlar artık isyana geldi ama böyle olmaz ki para geliyor, kadınlar gidiyor oraya 150 TL para veriyor, evimi nasıl geçinirdim, evimi bırakıp İstanbul’a mı gideyim, namusum orada, çoluk çocuğum orada, insan bir sormaz mı, gelmez mi buna kardeşim, biz haber istedik, imza topladık, bu imzalar nereye gitti, hani söz verdiler, nerede kim olursa olsun ben kendimde mesela şeydeyim, ben isyan ediyorum. Yani yazık, günahtır. Diyor ki; bunun altyapısı 4 tane kamyon gitmiş, altyapısı bozulmuş buranın, başkan dedi, Ahmet Aydın dedi" - GELEN DE GİDEN DE YOK İşlerinin çok kötü olduğunu aktaran Tümay, "Biz Sahabe'ye gideceğiz dediler. Bari 1000 kişi günde 100 kişi, 500 kişi gelir esnaflarımız bir şey eline geçer, ya yazık değil mi, daha açmışım inan ki ben 20 TL alışveriş yapmışım ya, kimse yok ki. Gelen de gidiyor artık, yani ben Adıyaman’a gidip kira alacaktım, Adıyaman’daki kirayı 500 TL, 1000 TL'ye çıkarmışlar. Benim 8 tane çocuğum var, çocuklarım dediler ki, beni eve almadı, ben nereye gidecem çadırda 1 gün yatayım, 5 ay yatayım yani ortası kıştır, tek kişilik bir konteynıra 8 kişi sığar mı, Allahını seversen. Gece deprem oluyor, her gün deprem oluyor, hepsi uyanıktı, yani inancın olsun sorun daha 5-10 sene önce bu evin borcunu bitirmişiz ya, gene köleliğe başlayacağız, burada olmaz abi böyle olursa evde istemiyoruz, bir şeyde istemiyoruz, Allah herkesten razı olsun, her birimiz bir yere gideriz” diye konuştu. - HALEN DIŞARIDA YATIYORUZ Halen dışarıda yattıklarını söyleyen Abuzer Toktaş da “Dışarıda yatıyoruz, şimdi çoluk çocuğumuz perişan. Hep birlikte oturmuşuz, dışarıda yemek yiyoruz, dışarıda kalıyoruz, yüzde 96 oy aldık, evet oyu aldık, halimiz bu. Konteynırlar geldi, konteynırların üstü yok, hepsinin üstü yeni saclar, monte ediliyor, konteynırların altı boş, yarın değil öbür gün kışını biz biliyoruz. Dışarıda ki Muğla'da ki adam bilmez burada kışın 2 tane taş altına koyduk yarın benim gibi 4 kişi bindiği zaman o olduğu gibi çöker. Depremden zaten korkuyoruz, rampada mı yatak. Her Allahın günü deprem oluyor, bu sabah bile 2 kere üst üste deprem oldu. Çoluk çocuk çadırın önünde dışarıda oturmuşuz, dışarıda oturuyoruz, yemeğimizi çadırın önünde yiyoruz, içeride pişiriyoruz, dışarıda da yiyoruz, içeri giremiyoruz"dedi. - KIŞIN NE YAPACAĞIZ Kış için çok endişelendiklerini dile getiren Toktaş, şöyle devam etti: "Sıcaktan 47-48 derecede şimdi, yarın kışta biz nerede yatacağız, bizim aile 5 kişi, ben nasıl içeride kalacağım, banyo 2 kişi giremiyor, tuvaletle banyoyu bir yapmışlar. Tuvalete kim girecek, banyoya kim girecek, yani o konteynırları niye getirmişler, bir de 2 trilyon 800 TL'ye verdiler. Samsat komple yapıldı, onlar yapılacağına Samsat 2 kere yapılırdı. Şimdi gerçekten evet ikinci de el olsa konteynırlar temiz, güzel fakat burası doğu bölgesi olduğu için aile bayağı kalabalık" - KONTEYNIRA SIĞMIYORUZ Ailelerin kalabalık olduğuna dikkat çeken Toktaş, "Mesela ben kendim şahsi vatandaş olarak söylesem, bende 7 çocuk var, 2’de biz 9 kişiyiz. Bak görüyorsun, burası mutfak, tamam mutfağı güzel ama yatacak yer yok. Biz iki kişi bile yatamayız burada, gerçekten çok ufak konteynırlar. Bunlar sanki bekar evi, bunlar bize olmaz, yani şimdi bana en az 2 tane konteynır verilmesi lazım, ancak buda yetişebilecek mi bide o tereddüt altında yaşıyoruz" ifadelerini kullandı. - 2 TAŞIN ÜSTÜNE KONULDU Konteynırların 2 taşın üzerine konulduğunu aktaran Toktaş, "Biz şimdi konteynırların altı sadece iki tane taşla üstüne konmuş, öyle bekletiliyor. Bunun kışı var, yağmuru var, kar var. Yani burada konteynırlar yağmur yağarsa zemin çöker, zaten deprem bölgesidir, zemini çöker, çöktüğü zaman konteynır direkt çamurun içine gömülecek, devletimize daha güzel, daha şey bir şeyler istiyoruz. Ya ben bunu söyleyeyim devletimiz gerçekten çok büyük bir devlettir Samsat devletimizde sadece bir damladır, kesinlikle bundan hiç şüphe etmiyorum, devletimiz çok güçlüdür çünkü devletimiz dünyaya meydan okuyan bir devlettir Samsat, devletimizin yanında hiçbir şeydir, denizde bir damladır, kesinlikle kalbimle inanıyorum ki devletimiz en güzel şekilde yanımızdadır, biliyorum ben bunu. Her zaman gelip gidiyorlar, bakanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanımız olsun, ilçe başkanız olsun, gelip halimizi soruyorlar fakat bizim şeyimiz biraz önce ya burayı taşısınlar yada bizim bu memlekete güzel bir şekilde bir an önce inşaata başlasınlar, ne olacaksa olsun yani, biz devletten bunu bekliyoruz, devletimiz güçlü bir devlettir.” şeklinde konuştu. - AKREPLERİN, YILANLARIN İÇİNDE YAŞIYORUZ Hayat koşullarının zor olduğuna dikkat çeken Ayşe Moğla ise “Valla çok sıcaktır, konteynırda uyuyamıyoruz, 4 tane çocuğum var, toplam 5 kişiyiz. 5 kişiden çocuklarımdan 3 tane yatacak, birbirimizi de dışarıdan bekliyoruz. Yani kocam da yok, oğlanım yok, kızlarım var. 4 tane, geldik konteynırları yıkamaya, böyle geçiniyoruz. Ne yapalım, bu elimize geçti, şimdi çadırda yaşıyoruz, akreplerin, yılanların içerisinde yaşıyoruz, sıcakta yatıyoruz, ne diyeyim devletten evimizi yapmasını bekliyoruz, evimiz olsun, yani cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, artık bize bir çare bulsun, artık kaldıramıyoruz, inanın ki çok zordayız" dedi. - BİZE BAKAN KİMSE YOK Geçinmekte de zorluk çektiklerini anlatan Moğla, şunları kaydetti: "Kocam yoktur, zaten benle kızım kardeşlerimin de işleri hiç yoktur, durumları hiç yok. Kimse bakmıyor, ya evimizi yapsınlar yada Tayyip baba bize yardım etsin . Yardım ederse çok memnun oluruz, oyumuzu ona veriyoruz, deprem her gün oluyor, bize bir yerde bir çare bulsunlar. Yani Allah rızası için yardım istiyoruz" - EV İSTİYORUZ Ev istediklerini belirten Fidan Atlı da “Biz dışarıda kalıyoruz, bu konteynıra nasıl gireceğiz, bu sıcakta temizliyoruz, zaten ölüyoruz, nasıl gireceksin, evini koyacaksın, çok sıcak, insan ölüyor. Bize günah, bize baksın, Allah yukarıda, devlet yukarıda bize baksın. Bizi biliyorsunuz, biz dışarıdayız, devletten ev istiyoruz, devlet ev yapsın, bize günah, kaç aydır biz dışarıdayız, hiçkimse bize bakmıyor. Kaç aydır biz dışarıdayız, 6 aydır biz dışarıdayız, vallahi bize günah” dedi. - YARDIM BEKLİYORUZ 6 aydır çadırlardayız devletimiz bize sahip çıkmıyor” diyen Elif Demireli de “Eğer zaten belediye başkanımız ve kaymakamımızda olduğu günden beri Adıyaman’a evlerini götürmüş. Bize yardım etmelerini istiyoruz. Kendilerini rahata götürüyorlar, böylede olmaz, zaten bize yardım etsinler, ne kadar para gönderdi iseler hepsini kendileri yediler, ne geldiyse iki paketle bize yardım ettiklerini sanıyorlar ama hepsi yanlış, daha iki gün önce deprem oldu, sabaha kadar oturduk, buna mecbur değiliz, biz bunu istemiyoruz, bize yardım etsinler. Biz burayı istemiyoruz, bize yardım edebilecek birilerini istiyoruz, iki gün sonra biz bu konteynırlara gireceğiz, şimdi sıcak temizleyemiyoruz, eğer iki gün sonra kış gelecek zaten, nasıl gireceğiz için,e bunu bir düşünmelerini istiyoruz.”diye konuştu. - BİZİ BURADA BÖYLE BIRAKTILAR Çaresizliğe tepki gösteren Rabia Tümay da “5-6 aydır çadırlarda yaşıyoruz, deprem olduğu günden beri kaymakam ve belediye başkanı kaçıp gittiler, resmen kaçıp gittiler, bizi burada bıraktılar, eğer biz onun milletiysek bizi de alıp götürseydiler. Buradan kendileri yalnız başına gidip rahatına gidiyorlar, onların eşi, çocuğu nasıl kıymetliyse bizimki de kıymetli. Bizim gelen paralarımızla otelde yatıyorlar, kalkıyorlar, ha bizi 2-3 torba makarnayla karşılıyorlar ama biz aç değiliz çok şükür, çalışıp ekmek paramızı alabiliyoruz, tamam mı gelip bizden oy da istemesinler"dedi. - CUMHURBAŞKANINA ÇAĞRI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulunan Tümay, "Buradan cumhurbaşkanına sesleniyorum, hiç kimseye değil, bizi duysun, bizi görsün artık yeter, eğer o bizi görmez ise biz burada kaybolup gideceğiz, bizden başka bir nesil istemesin, benim kızım epilepsi hastası, ben çadırlarda yaşıyorum, mikrobun hiç gelmemesi lazım ama her gün hergün hastane, bugün yine götürdüm, onu götürecek param bile yok, çalışmasam konteynır istedik, bize hak sahibi oldu ama verilmedi, neden bizi şikayet ediyorsunuz, görmüyor hiç kimse bizi görmüyor. Herkes kendini düşünüyor, yani ben kiracıyım, bana diyor ki talep, ben talep istemiyorum ben ev istiyorum, eğer ben Samsat’ın bir bireyiysem, insanıysam bende istiyorum, ev hak sahibi olmak istiyorum, ben gidip kendi rahatlarına bakmasınlar, biz buradan kaymakama gidiyoruz, diyoruz ki ev, diyor ki tamam özel durum, bizim özel durumumuz yok ki, hepimiz aynıyız, biz özel durumumuz yok, 5 ayda insan bir kelime söylemez mi ya, demez mi yapılacak ya da yapılmayacak, taşınacak veya taşınmayacak, hep hallediyoruz. Kızım Adıyaman'da okulu kazanmış gönderemiyorum.”ifadelerini kullandı. - BİR EL UZATILMADI Bir el uzatılmadığını belirten Mehmet Susever de şöyle konuştu: "Günlük yaşantı her zaman olduğu gibi nasıl yaşıyorsak gene o şekil devam ediyoruz, sıkıntılı. Bilhassa çadırlarda şu mevsimde, şu yaz gününde çok sıkıntılı, çekilmiyor. Sıcak evler konusuna gelirsek, 6 aydır tüm yetkililer Cumhurbaşkanı, Başbakan hariç, Meclis başkanından tut, Ahmet Aydın beyden tut Numan Kurtulmuş beye kadar bütün yetkililer buraya el uzattı, gereken ilgiyi her ne kadar gösterdiler vatandaşa, hala bir el uzatılmadı, yani uzatılmadı. Dediğim zaman vatandaşı aydınlatacak bir şekilde herhangi bir şey yapılmadı, talebimiz bir an önce bu evler yapılacak mı, yapılmayacak mı, yapılmaya yapılır devlet bizi evsiz bırakmaz ama isteğimiz bir an önce başlansın, el uzatsın, yetkililerden bunu rica ediyoruz" - YARDIM İSTEMİYORUZ, İLGİ GÖSTERİLMESİNİ İSTİYORUZ Vatandaşların derdinin çaresinin bulunmasını isteyen Susever, konuşmasını şöyle tamamladı: "Yardım konusuna gelince yardım etmesinler bize, hiçbir yardımın talebinde bulunmuyorum, karşıyım ben ama gereken ilgiyi göstersinler. Eğer onlar çadırda yaşıyorsa biz çadırlardayız, gelip vatandaşın derdini çadırda görsün, çadırda dinlesinler, yetkililer bürokratlar geliyorlar, içiyorlar, dinliyorlar, çekip gidiyorlar. Çadıra gelsinler, vatandaşın derdini dinlesinler, vatandaş çadırda nasıl yaşıyor, ne sıkıntıları var, bazen duyuyoruz sayın vali beyimizden de dinledik, giden de şu an mevcut vali beyde de gereken ilgiyi gösteriyorlar ama daha hiçbir şey yapılmadı, söylenenler yapılmadı, çadırda durulmaz ama eğer durulacak diyorlarsa gelsinler gündüz 10:00'dan 16:00'y a kadar çadırın önünde otursunlar. Vatandaş mecburen kendi başının çaresine bakmak zorundadır, artı bu vatandaşın yüzde 80 üzerinde çapaya gider, kazmaya gider, fındık’a gider, kayısıya gider, şu an vatandaş çadırdan dışarı çıkamıyor, neden çıkamıyor, köye gidemiyor" Kaynak : PHA
Editör: İsmail KAYA