Acil ve hızlı bir şekilde bütün köylerin kooperatiflerini kurması ve bireylerin güçlerini birleştirmesi gerekmektedir. Ayrıca ilimizde şehir içlerinde yoğun şekilde bireysel hayvancılık faaliyetleri yapılmaktadır.
Hacı Yusuf GÜNGÖR

Hacı Yusuf GÜNGÖR

yusufgungor@kahtahaber.com


Dünyada insan nüfusu hızla artmaktadır. Nüfus artış hızı %1 olarak ölçülmektedir. 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyarı aşacağı beklenmektedir. Türkiye'de ise 2050 yılında nüfusun 100 milyonu aşması beklenmektedir.

Bu nüfus artışının yanında su ve diğer kaynaklar azalmakta, yoğun gübre ve zirai ilaç kullanımı tarlaların doğallığını bozmakta ve ürünlerin giderek çok yabancı madde içerir hale gelmesine sebep olmaktadır. Bu da sindirim sistemi hastalıklar başta olmak üzere çeşitli hastalıklara sebep olmaktadır. Özellikle gelişmiş ülkelerde tarım ve hayvancılık üretimi büyük sermayeli firmaların hegemonyasına girmiştir. Bu firmaların insan sağlığına yaklaşımı genel olarak devletin yasal yollarla belirlediği kanunlara uymak ya da kılıfına uydurmak şeklinde olmaktadır. Mesela büyükbaş hayvanların mutlak şekilde ot veya saman karışımı yemlerle beslenmesi gerekmektedir. Fakat şu an biliyoruz ki endüstriyel üretimde sadece tane mısır kullanılmaktadır. Ve mısırın da performansının artırılması için çeşitli kimyasal faaliyetlerle genetiğinin değiştirildiği bilinmektedir. Bu aynı zamanda hayvanların da sağlıksız hale gelmesine ve bunun insanlara aktarılmasına sebep olmaktadır. Bu durum aynı zamanda etlerin zehirlenmesine sebep olmaktadır. Bu etlerin kullanıma hazır hale gelmesi için amonyakla yıkandığına dair vakalar kaydedilmiştir. Dolayısıyla tarım ve hayvancılık üretimi sadece ekonomik özelliğiyle ele alındığında mutlak şekilde işin içine hile karışmaktadır. Özellikle geleneksel ve dinsel olarak yenmesi uygun olmayan hayvanların etlerinin piyasaya sürüldüğü vakalar kaydedilmiştir. Sağlıklı ve insan tüketimine uygun gıda üretiminin sürdürülebilir olması için bu üretimin kapital sistemden kurtarılması gerekmektedir. Kapital sistemde yüksek kar ve sermayenin büyütülmesi öncelikli amaçtır. Maalesef bu duyarsız insanların elinde ruhsuz, salt şahsi ekonomik çıkarı düşünen bir sisteme dönüşmüştür. Gıda sektörü bu yapılara bırakılamayacak kadar stratejik bir sektördür. Çünkü bu geleceğimizi ilgilendiren ve gelecekte dünya toplumu içerisinde yerimizi belirleyecek bir sektördür.  Gıda, tarım ve hayvancılık konusunda kendine yetebilen ülkeler gelecekte en büyük söz sahibi olacaklardır. Bu konuda bir çok ülke çok değişik faaliyetler yürütmektedir. Amerika Birleşik Devletleri, henüz insan yaşamının olmadığı çeşitli adalardan ve Güney Amerika’nın çeşitli bölgelerinden ilkel tohumları toplayarak bunları Antarktika’da bir bölgede muhafaza etmektedir. Japonya, Afrika’da çeşitli bölgelerde tarım faaliyetlerini başlatarak kendi toprağı olmamasına rağmen gelecekte tarım ve hayvancılık üretiminde bir güç olmayı hedeflemektedir. Yine Çin çeşitli Afrika ülkelerinde tarım faaliyetlerini geliştirmektedir.  Ayrıca Çin, Rusya’da büyük ölçekli hayvancılık faaliyetleri yürütmektedir. Küresel güçler özellikle sanayi, teknoloji ve uzay araştırmalarını yürütmekle birlikte tarım ve hayvancılık konusunda da tedbiri elden bırakmamaktadır. İnsan ve hayvan tüketimi açısında çok stratejik bir ürün olan buğday 2017 verilerine göre ülkemiz tarafından 28 milyon dolarlık ihracat yapılırken 893 milyon dolarlık ithalat yapılmıştır.  Bu Türkiye gibi bir ülke için iç karartıcı bir durumdur.  Türkiye’nin nerdeyse üçte biri toprağa sahip olan Romanya’nın Buğday ihracatı 1,5 milyar dolar civarındadır. Bu ciddi şekilde üzerinde durulması bir konudur. Ülkede tarım üretimini olumsuz etkileyen durumlar tespit edilerek ortadan kaldırılmalıdır.

Üretimi nasıl artırabiliriz.

Bu ülke hepimizin ve oluşabilecek olumsuzluk hepimizi etkileyecektir. Özellikle tarım ve hayvancılıkta oluşabilecek olumsuz durum herkesi etkileyecektir. Öncelikle iç problemlerimizi bir kenara bırakmalıyız. Ve hedefe odaklanmalıyız. Hedef tarım ve hayvancılık üretiminde öncelikle dışa bağımlılığın bitirilmesi daha sonra dünyanın en büyük tarım ve hayvancılık ihracatçısı olunması. Ülkemiz, gerek tarım alanları gerekse insan ve bilgi birikimi açısından bunu yapabilecek güçtedir. Bizim en büyük sorunumuz kendi faydamızdan çok başkalarının zararına odaklanmamızdır. Oysa komşumuz zengin olursa mutlaka bunun faydasını görürüz. Siz zengin olursanız komşularınıza faydanız dokunur. Eğer bir yerde herkes yoksul olursa orada baş edilemez sorunlar ortaya çıkar. Afrika’da bunun sonucunu görmekteyiz.  Öyle ise komşularımızla, köylülerimizle birlikte zenginleşeceğiz. Bunun yolu Kooperatifçilikten geçmektedir. Hem tarımda hem de hayvancılıkta kooperatifçiliğe çok ciddi ihtiyacımız var. İnsanlarımızın bir araya gelerek güçlerini birleştirmelerinin zamanı gelmiştir. Kooperatifler üreticilerin bir araya gelerek birçok küçük üretici yerine bir tane büyük üreticinin olması durumudur. Bu özellikle girdi maliyetlerini düşürerek daha ucuza daha kaliteli üretim yapmaları sonucunu doğuracaktır.  Kooperatif güçlü bir tüzel kişilik olacağı için üyeler ihtiyaç duydukları desteklere daha kolay ulaşabileceklerdir.  Kooperatif tüzel kişiliği sayesinde sağlanan desteklerden etkin şekilde yararlanabilecektir. Kooperatif bir kişinin tek başına yapamayacağı bir yatırımı gerçekleştirebilecektir. Kooperatif yüksek üretim kapasitesine sahip olacağından fiyatları belirleme gücüne sahip olacaktır. Acil ve hızlı bir şekilde bütün köylerin kooperatiflerini kurması ve bireylerin güçlerini birleştirmesi gerekmektedir. Ayrıca ilimizde şehir içlerinde yoğun şekilde bireysel hayvancılık faaliyetleri yapılmaktadır. Bu hem hayvanların uygunsuz ortamlarda barınmasına hem de o bölgede yaşayan insanların rahatsız olmasına sebep olmaktadır.  Şehir merkezlerindeki üreticilerin yine birleşip kooperatifler kurarak hayvancılığı şehir dışına taşımaları, üretimi artıracağı ve şehrin daha temiz olmasını sağlayacağı için zaruri bir durumdur.  Bireysel tarım ve hayvancılık üretimiyle geleceğe yürüyemeyeceğimiz açıktır.

Esen kalın.

 

 

 

Kaynaklar

 

http://www.haber7.com/guncel/haber/815624-askere-domuz-ve-at-eti-yedirmisler

https://www.youtube.com/watch?v=JZw72Sg8krI (Gıda AŞ Endüstriyel gıda üretimi ile ilgili belgesel film)

Bu Yazıya Tepkiniz Nedir? Bu yazı 3 yıl önce yayınlandı. 52004 Defa okundu.