Erdoğan’ının CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlunu küçük düşürmek, küçümsemek, alay etmek, önemsememek ve ciddi almamak amacıyla sürekli meydanlarda Bay Kemal demesi esasta Kılıçdaroğlu’na yaradı.
CE HA PE bir zihniyet, bir düşünce bir ideolojidir.
Tanzimat’la başlar 1. ve 2.Meşrutiyetle devam eder. İttihat ve Terakki ile büyür Cumhuriyet Halk Fırkası ile partileşir, CHP ile iktidar olan ulusalcı beyaz Türk Burjuva Sınıfı Projesidir.
Osmanlı İmparatorluğu son yüzyılda hızlı bir çöküş dönemine girdi, sürekli toprak kaybetmesi, iktidarda meydana gelen yozlaşmalar ve sistemin sağlıklı çalışmaması sonucunda batının da sıkıştırması ile özellikle gayri Müslüm azınlıklar olarak tabir edilen kesimlere çeşitli hak arama yöntemleri verilerek sistemin nefes alması amaçlanmıştır.
İttihat ve Terakki Fırkasının İktidara gelmesi ile birlikte Osmanlı da adeta bir deprem etkisi yaptı padişahın yetkilerinin kısıtlanması ve sembolik padişahlar, Batının tamamen ülkenin iç işlerine müdahalesi ile özellikle Yahudi sermayenin desteğiyle Anadolu’da bulunan gayri Müslüm azınlıklar Ermeniler, Süryaniler, Keldaniler ve Rumlar olmak üzere tasfiye edildi. Sonra Osmanlı içerisinde mücadele eden İslamcılar ve Solcular da Tasfiye edilerek sistem dışına itildiler.
1.Dünya Savaşından itibaren Ulusal Kurtuluş Savaşında bu günkü ülke sınırları içerisinde ve dışında kalan toprak parçası üzerinde bulunan tüm kesimler, başta Anadolu olmak üzere işgal edilmiş tüm toprakların kurtarılması için hep birlikte mücadele edilerek Kurtuluş savaşı kazanılmıştır.
Cumhuriyetin Kuruluşundan itibaren Beyaz Türk Ulusalcılığı devreye girerek (CE HA PE ) zihniyeti ,yeni kurulan devlet sisteminden memnun olmayan kesimlerce çeşitli isyan ve başkaldırılar oldu, iktidar toplumun farklı kesimlerinden gelen talepleri dikkate almadan ülkede meydana gelen asayiş olayları güvenlik tedbirleri ile çözme yoluna seçerek geride ciddi yaralar ve hasar bıraktı.
Cumhuriyet Halk Fırkasının kuruluşundan itibaren çok partili sisteme geçinceye ve DP iktidarına kadar, devlet ile iktidar partisini iç içe geçtiği, iktidar partisini il başkanlarının ilin valisi gibi hareket ettiği, tüm yetkilerin tek elden toplandığı, iktidara muhalif olan tüm kesimlerin susturulduğu bir dönem yaşadı bu ülkenin insanları.
Bu süreçte Yahudi sermayenin desteğiyle Anadolu’da yeni bir Ulusalcı Beyaz Türk Burjuva sınıfı oluşturularak devletin ve iktidarın desteği ile ülke yeni bir döneme girerek adeta geçmiş ile tüm bağlantı kesilerek/yok sayılarak sermayenin yeniden şekillenmesi için yeni sermaye sınıfı meydana getirildi.
İşte CE HA PE zihniyeti yeni oluşturulan Ulusalcı Beyaz Türk Burjuva sınıfı tarafından ülkenin tüm kaynakları ve idaresi bu kesimin eline geçti.
Ulusalcı Beyaz Türk Burjuva sınıfı ülkenin tüm yönetimini eline geçirerek sermaye, iş dünyası, basın, askeriye, yargıyı etkisi altına alarak günümüze kadar ülkenin tüm kaynaklarını kendi lehlerine kullandılar,. Bu sermaye kesimin ismi bazen Ulusalcı Beyaz Türk Burjuva sınıfı olduğu gibi bazen de Muhafazakar Yeşil Sermaye Türk Burjuva sınıfı, bazen de Renksiz Sermaye Sınıfı oluyor , sistemde bir değişiklik yok sadece uygulama da ve kamu kaynaklarında faydalanmada isimler ve unvanlar değişiyor.
Bay Kemal CHP Genel Başkanı olduğu günden beri yukarıda izah etmeye çalıştığım CE HA PE zihniyetine karşı mücadele etmeye başladı.
CHP, Bay Kemal Genel Başkan oluncaya kadar sürekli ülkenin ve rejimin tehlike altında olduğu, Laikliği adeta bir din olarak algıladıkları, Mustafa Kemal Atatürk’ü ise Kutsadıkları, her gün “ irtica, mürteci, gerici, yobaz ve ayrılıkçı ile solcu hareketlerin “ ülkeyi ele geçirdikleri gibi toplumun gerçek sorunları ile alakalı olmayan gündemler ile gündem oluşturuyorlardı.
Bay Kem CHP’ yı bu kısır döngüden (laiklik, ulusalcılık, irtica ) kurtararak toplumun/halkın gerçek gündemi olan işsizlik, sefalet, yoksulluk, hayat pahalılığı ,enflasyon ,adam kayırma, adalet mekanizmasının sağlıklı işlememesi, hukuksuz uygulamalar, liyakatsizlik gibi toplumun temel sorunlarını gündeme getirerek bu sorunların çözülmesi için gündem oluşturarak iktidar partisini sıkıştırıyor.
Kamuoyunda şöyle bir aldı oluştu, Bay Kemal Söyler İktidar Yapar bir pozisyona gelindi. (Asgari ücretin belirlenmesi, 3600 ek gösterge, EYT, KYK borcu, bayram ikramiyesi vb)
Bay Kemal CHP’yi CE HA PE zihniyetinden alarak toplumun farklı inanç ve siyasi düşüncesine sahip kesimler ile diyalog kurarak bir araya getiriyor, ötekileştirilen kesimler ile helalleşme çağrısında bulunuyor, din ve vicdan özgürlüğünden, başörtüden, liyakatten bahsediyor, başörtüsünün kanuni güvence altına alınması için meclise kanun teklifinde bulunuyor.
Bay Kemal hem CE HA PE zihniyetine karşı mücadele ediyor hem de iktidar partisine karşı mücadele ediyor.
Bay Kemal’in CE HA PE zihniyetine karşı mücadele etmesi iktidar partisinin hoşuna gitmiyor. İktidar partisi her gün irtica, laiklik, ulusalcılık ve Atatürk’ten bahseden o eski CHP istiyor. Çünkü eski CHP iktidarın işini kolaylaştırıyor.
Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan’ının CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlunu küçük düşürmek, küçümsemek, alay etmek, önemsememek ve ciddi almamak amacıyla sürekli meydanlarda Bay Kemal demesi esasta Kılıçdaroğlu’na yaradı.
CHP içerisinde bile Kılıçdaroğlunun Genel Başkanlığı tartışılırken ve parti tabanın bir kısmında da yeterli görülmeyen ve yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de aday olması halinde seçimleri kazanamayacağı gibi bir algı ve düşünce vardı.
Erdoğan’ın sürekli Bay Kemal tiplemesini kullanması üzerine kamuoyunda ve CHP tabanında Bay Kemal lehine olumlu bir algının oluşmasına sebep oldu.
Daha önce Genel Başkanlığı tartışılan Kılıçdaroğlu, artık ülkenin gündemini belirleyen ,muhalefete bir araya getiren, toplumun farklı düşünce yapısına sahip kesimleri bir araya getiren CHP ve Ana muhalefetin lideri konumuna getirerek en güçlü cumhurbaşkanı adaylarından biri haline getirildi.
Aklımıza şöyle bir soru gelebilir, Kemal Kılıçdaroğlu bu söylediği söylem ve eylemlerinde samimi, yapabilir mi, gerçek niyetini gizliyor mu gibi sorular sorulabilir. Bunu da zaman bize gösterecek siyasette her şey olabilir, dün hiç olmayacak dediğimiz şeyleri bu gün iktidar yapıyor, hiç bir araya gelemeyecek dediğimiz siyasi parti ve liderleri bir araya gelebiliyor.
Siyasi Partiler ve siyaset bir dava olmaktan çıkmış tamamen günü birlik siyasi ve ekonomik çıkar ilişkilerine dönüşmüş vaziyete gelmiştir.
İktidara yakın medya ve merkez medyaya baktığımızda CE HA PE zihniyetine sahip, şimdiki CHP yönetiminden umudunu kesmiş eski ulusalcı, laik ve şoven duygulara sahip kalemlerden medet umulmaktadır. Halbuki iktidar partisinin bu yazar çizer kesimine hiçbir ihtiyacı yoktur, kendi düşüncesine inanmayan ve düşüncesine ihanet eden hiçbir kesimden hiçbir fayda sağlanmadığı gibi kendi seçmen kitlesini de huzursuz ediyor.