Helen Yetiş: Kibrit çöpünün hikayesi

Bir insan kaç kere doğar yeniden. Kaç kere düşüp yeniden kalkar hayatta ? Bir kibrit çöpü kaç kere daha yakılır ?
Helen Yetiş: Kibrit çöpünün hikayesi

Bu hiçten başlayıp kor ateşler hayal eden kibrit çöpünün hikayesi.Karların ortasında gecenin karanlığında bir kibrit çöpüyle ısınmaya çalışmak ve ona umut bağlamak delilik midir velilik mi ? Aydınlatır mi ki kibrit çöpü koca dünyayı ve buz tutmuş yüreklerimizi ısıtır mi ki ? Tek başına kor ateşler oluşturup kurtarır mı soğuğun pencelerinden bizleri ?

Bu sorulara bende cevap veremem zira bu kibrit çöpünü yeni elime aldım ve önümü aydınlatacak kadar güçlü mü bilemem ancak şunu çok iyi bilirim ki bir ateş bir kere yandı mı ya alevler saçacak ya da sönüp gidecek.

Alev almayı çok mu büyüttük gözümüzde ?

Alev değil miydi yakıp yok eden, Alev değil miydi varlığı sona getiren ?

Hiçliğe doğru gitmektir ateşle oynamak. Yandıkça yanmak yanan ateşe aşık olmak. Fıtrat yanmak için yaratilmişsa beyhude çaba olmaz mı karşı koymak. 

Akışa uymak ateşi söndürmek yerine daha da alevlendirmek karşı koymak yerine ateşle bütünleşmek...

Buydu bütün sır. Meyve veren ağacı taşlamak yerine o ağacı sulamak. Ateşin yakmasindan korkmak yerine o ateşte ısınmak ve başarıdan korkmak yerine onun için çabalamak.

Bazı şeyleri kabullenmek lazım inkar ettikçe açılan yaraları kabullenisle iyileştirmek lazım içimizde bitmeyen bu hırsı yok etmek yerine onu kabullenmek ve onu beslemek lazım.

Fitrattan kaçmak yerine fıtrata uymak lazım. Varolmak için yok olmaktan korkmamak lazım Korkmadan kaçmadan geçen bir ömür dilerim.

https://www.kahtahaber.com/helen-yetis/kibrit-copunun-hikayesi_47.html