Bu anlamlı günde ’Çanakkale Geçilmez’ gerçeğini tüm dünya milletlerinin hafızasına kazıyan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, ebediyete intikal eden bütün şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.

Çanakkale Zaferi, Türk milletinin imkânsızı başardığı, vatan sevgisini ve iman gücünü en üst safhada ortaya koyduğu eşsiz bir destandır. Bu öyle bir destandır ki gözler hâlâ onunla yaşarmakta, yürekler onunla ürpermekte, düşünceler onunla yücelmektedir. Dünya tarihini ve masa başında yapılan hesapları değiştiren bu zafer aynı zamanda milli mücadelenin ilk kıvılcımı ve şahlanan bir milletin hür yaşama aşkının ibret verici ve destansı bir mücadelesidir. Bu yönüyle Çanakkale, dün olduğu gibi bugünde, milletimiz, ülkemiz ve geleceğimiz üzerine plan kuranlar için hiçbir zaman unutmamaları gereken bir derstir.

Tarih yapan ve tarih yazan bir millet olarak bugün bizlere düşen görev, Çanakkale ruhunu diri tutmak, kahraman şehitlerimizin kanlarıyla sulanan ve bizlere emanet edilen bu kutsal topraklara aynı şuurla sahip çıkarak, bizden sonraki nesillere daha güvenli bir gelecek bırakıp şanlı tarihimizden aldığımız güç ile yeniden büyük ve güçlü Türkiye için yolumuza devam etmektir.

Geçmişi olmayanın geleceğinin de olamayacağının bilinci ile 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109. yıldönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, İstiklal Savaşının tüm kahramanlarını, kanlarıyla ve canlarıyla bu toprakları bizlere vatan yapan aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi de saygı ve şükranla anıyorum.