Bahsetmek istediğim hakkında birkaç kelime etmek istediğim bir konu var. Son zamanlarda üzerinde sayısız yazı yazılmış sosyal medya hakkında bir de ben konuşmak istiyorum.
Sosyal medyanın aşırı kullanımından doğan zararları anlatan nice yazı var evet, fakat git gide büyüyen ve insanları tehlikeye sokan bu konunun üzerinde uzunca durulması taraftarıyım.
Günümüz teknoloji çağı olduğu için sosyal medya kullanımı gayet olağan ve yerinde kullanılırsa gayet faydalı bir uygulama. Devir daima değişiyor ve değişmeye devam ediyor. Devirin şartlarına ayak uydurulması ve değişen dünyanın gerisinde kalınmaması gerekir elbette. Ancak bu şekilde bir sonraki adıma geçebilir ve kendimizi geliştirebiliriz fakat her şeyde olduğu gibi sosyal medyanında fazlası zarar demek istiyorum.
Kendini fazlaca kaptırmış ve her anının fotoğrafını çeken, her gittiği yerin konumunu atan yediğinden tutunda içtiği, gittiği yerlere kadar her şeyini paylaşan insanlardan bahsediyorum. Her anının fotoğrafını çeken insanlar bir süre sonra paylaştıkları fotoğraflarla yetinmek istemiyorlar. Olmadıkları biri halini alıyorlar. Mutlu olmadıkları halde çok mutluymuş gibi davranmak, hiç beğenmedikleri halde popüler kültürün izinden gidip beğenmiş gibi yapmak, kendi hobileri dışına çıkarak en çok beğeni alan hobi fotoğrafları paylaşmak gibi uzatabiliriz bu listeyi.
Elbette bu durum bir sonraki adıma geçiyor fake diye tabir ettiğimiz sahte hesaplar açılıyor. Olmak istenilen kişi olunuyor o hesaplardan. Bir program izlemiştim bundan birkaç gün önce. Kendinden nefret eden bir kızın sosyal medyadan olmadığı biri gibi davranıp psikolojisini rahatlattığını anlatıyordu.
Ortaya çıkan bu tarz psikolojik rahatsızlıkların sebep payından diğer sosyal medya kullanıcıları da alıyor elbette.
Sırf başkası beğendi diye bizlerde beğenmek zorunda değiliz. Her gittiğimiz her içtiğimiz her yediğimiz şeyi diğer insanlara duyurmak zorunda değiliz. Sürüye ayak uydurmak için beğenmediğimiz hiçbir şeyi seviyormuş gibi yapmak zorunda değiliz.
Sosyal medyada gördüğümüz o kusursuz hayatların hiçbiri kusursuz değil bunun farkına varmalıyız. Sosyal medya bizi yalana alıştırıyor bunun ise farkına varmalıyız. Nasıl ki günlük hayatta yalan, yanlış bir eylemse sosyal medya içinde bu geçerli. Yalan bir dünyanın üzerine kurulmuş sosyal medya için kendimizden bu kadar vazgeçmemeliyiz.
Toplum istiyor diye o filmi izlemek zorunda değilsin, o şarkıyı dinlemek zorunda değilsin. Sen şahsına münhasır bir insansın, olduğun gibi güzelsin.