DİLİN ÖNEMİ

DİLİN ÖNEMİ

Dil: Bir devletin, bir milletin var olma kaynağı, bir insanın kendisini ifade etmesinde en önemli canlı varlık, insan karakterinin de aynasıdır.

   Bir halkın devlet olmasında en temel olmazsa olmazlarından biridir dil. İnsan topluluklarının halk olmasının temelinde de dil unsuru yatar. Dil bir insanın düşüncesini, hayalini, giyimini, kuşamını, yeme içme tarzını, hayata bakış açısını, karakterini yansıtan canlı bir varlıktır. Dil, yaratıcı tarafından insanlara bahşedilen ve insanların kendilerini ifade etmesi için verilmiş vazgeçilmez bir nimettir. Çünkü insanlar dertlerini, sıkıntılarını, arzularını, fikirlerini, herhangi bir konu ile ilgili bakış açısını dille ifade ederek yansıtır.

   ‘’Onun varlığının ve kudretinin delillerinden biri de: gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olmasıdır.(Rum, 30/22) ayetinden de anlaşılacağı üzere yeryüzünde insanların dillerinin, renklerinin farklı olmasının bir hikmeti vardır. Hiçbir dile, hiçbir ırka tepeden, küçümseyici, aşağılayıcı bir nazarla kesinlikle bakmamamız icap eder. Çünkü dil yaratıcı tarafından insanlara kendilerini ifade etmeleri için verilmiştir, yasaklanmaları için değil. Sürekli bütün dillere, ırklara sayılıyız düşüncesini yeryüzündeki bütün insanlar dillendirir; eğer öyleyse bütün bu savaşların, ölümlerin, katliamların, zulümlerin sebebi nedir? Niçin yaratılanı yaratandan ötürü sevemiyoruz. Neden insana ‘’insan’’ olduğu için değil de onun dilinden ve ırkından dolayı ötekileştiriyoruz.

   Ah dil, bazen kılıçtan keskin, bazen ipekten yumuşak, tüy kadar hafiftir, bazen taştan sert, bazen zehir bazen şifa olur.

   ‘’Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim’’ bu atasözümüzde insanın başına ne gelirse diline sahip olamamasından geldiğini açıkça ifade etmektedir. Dili çok iyi ve yerinde kullanmak da insanı yüceltip eşref-i mahlûkat seviyesine yükseltir. Bir insanın hakkında değerlendirmede bulunurken de en çok o insanın kullandığı kelimelerden ve kelimelerin ifade ediliş şeklinden hareket ederek somut bir kanıya varabiliriz. İnsanın dilinden dökülen kelimelerin kaynağı gönlü ve aklıdır. Akıl ve gönülde ne varsa dile de o dökülür. Öyleyse dil bize bir insanın yüreğinin güzelliğini ve çirkinliğini aklının ölçüsünü ve ölçüsüzlüğünü gösteren en önemli delildir. Bana göre dilleri ve bakışlarıyla insanları kıran ve öldürene müebbet; fikirlerinden dolayı hapsedilenler ise serbest bırakılmalıdır. Gerçekten dilleriyle insanların hayatlarını yakıp yıkanlar, insanlara onulmaz acılar yaşatanlara hiçbir yaptırımının olmaması düşündürücü oysa hayatımıza yön veren fikirlerdir. Biz fikirlerle yönetilmiyor muyuz? Hala gönlümüze paslanmış çivi gibi duran sözler yok mu? Dilleriyle gönül hanemizi tarumar edenlere ne demeli?

   Dil bütün insanlığın yaşam kaynağıdır. İnsanları birbirine yaklaştıran, insanları birbirinden uzaklaştıran, insanların mutlu olmasını sağlayan, üzülmesine sebep olan, ayakta tutan, yıkan, yaşatan, öldüren, insanın geçmişini öğrenmesini sağlayan, geleceğine yön veren, kişilik kazanmasını sağlayan, karakter yoksunu yapan, kültürleri ayakta tutup yaşamasını sağlayan, kültürleri asimile eden, milli varlığı koruyan, insanı ‘’insan’’ yapan en önemli varlıktır.

Dile hâkim olan insanlar hayatta her zaman başarılı olur. Çünkü insan hafızasında bulunan kelime sayısınca düşünür. Ne kadar çok kelime bilir ve bildiği kelimeleri uyumlu ve anlamlı bir şekilde bir araya getirip insana ve insanlığa faydalı bir şekilde vücuda getirirse o kadar insanlaşır ve gelişir.

   ‘’Öğrenilmesi gereken ilk dil; tatlı dildir.’’ (Barış Manço) Barış Manço’ nun bu anlamlı sözünden de anlıyoruz ki tatlı dil insanı değerli kılan, güzelleştiren, özel kılan en önemli varlıktır.

‘’Dizginsiz dil, bela getirir.’’ (Aiskhylos) Bu güzel söz ise bize insanın diline hâkim olup onu yerinde kullanmamızı yoksa başımıza türlü belalar getireceğini işaret etmektedir. Gerçekten de diline sahip olan insanlar erdemli insandır. Kendini bilen ve karşındakine saygı gösteren insandır. Belki de hayatta yaşadığımız sıkıntıların birçoğu dilimize hâkim olamamamızdan kaynaklanıyordur. Dil aklın anahtarıdır. Aklın işlenmesi, gelişmesi, sağlıklı bir hal alması ancak dil ile olur. Aynı zamanda dil aklın cetvelidir.

   ‘’Düşünce dilden, dil düşünceden doğar.’’ Der Platon. Bu da bize gösteriyor ki düşüncenin ancak dille açığa çıkacağını dilin ise ancak düşüncelerin ifade edilmesiyle gelişeceğini gösteriyor. Dil aynı zamanda kültürlerin yaşamasını, gelişmesini sağlayan en önemli anahtardır. ‘’Kültür bir ev ise, dil de ön kapının ve içerideki bütün odaların anahtarıdır.’’ der Uçurtma Avcısı romanının ünlü yazarı Khaled Hosseini. İnsanlığı var eden en temel olmazlardan biri de kültürdür. Dil, kültürün taşıyıcılığını, zenginleşmesini ve yayılmasını sağlayıp ölümsüzleştiren sihirli bir değnektir. Dil olmazsa kültür biter, insanlık ölür. Çünkü bir devleti yok etmek istiyorsanız onun dilini yok etmeniz yeterli olacaktır.

   ‘’Söz ola kese savaşı söz ola bitire başı,

   Söz ola ağılı aşı bal ile yağ ede bir söz.’’

                                           (Yunus Emre)

   Dilin insan üzerindeki etkisi herkes tarafından bilinir. İyi, güzel, akıllıca ve yerinde söylenmiş sözler insanlar üzerinde olumlu etki bırakır; inandırıcı, kabullendirici, yumuşatıcı bir rol oynayarak rayından çıkmak üzere olan işleri bir düzene sokar. Bunun yanında, kimi kırıcı, kaba, sert, düşünülmeden söylenmiş, ölçüsüz sözler de kimi tepkilere yol açar, anlaşmazlıklara sebep olur; işler çıkmaza girer, giderek büyür ve kimilerinin ölümüne bile sebep olabilir.

   İki çiçek alın ve saksılara dikin bir çiçeğe sürekli tatlı dille konuşun diğerine ise kırıcı ve kaba bir dil kullanın göreceksiniz ki bitkiler bile tatlı dille gelişir, büyür kendini bulur. Bir insan ‘’iyi’’ biri mi yoksa ‘’kötü’’ biri mi? olduğunu öğrenmek istiyorsa bir gün ya da bir hafta boyunca muhataplarına sarf ettiği kelimeleri bir yere yazsın ve yazdığı kelimelerin niteliğine baksın eğer güzel, kırıcı olmayan, hoş, latif kelimeler çoğunluktaysa iyi; eğer çirkin, sert, kaba ve kırıcıysa kötü bir insan olduğunun sonucuna varacaktır.

‘’Dilleriyle insanları kıranları ibadetleri temizleyemez.’’ (Hz. Muhammed) Bu güzel söz de bize ibadetler bile dilin insanın gönlünde açtığı yarayı kapatamayacağını gösteriyor. Söylenmiş kırıcı sözün telafisinin çok mu çok zor olduğunu ifade ediyor.

   Dili yaşatan insandır, insanı yaşatan da dildir. Çünkü insan dilinde bazı kelimeleri kullanmazsa zamanla unutulup gider. Ve işlevini, anlamını yitirir ve ölür. Gün gelir şartlar yeni kelimeler türetmek zorunda bırakır ve türetilen kelimeler kullanılıp doğar, büyür, gelişir ve zamanla kullanılmazsa toprağa gömülür. Çünkü dil de canlı bir varlıktır. İnsan da dille varlığını devam ettirir. Barışı, kardeşliği, özgürlüğü, iyiliği, güzelliği, muhabbeti yeryüzüne egemen kılıp; savaşı, kini, öfkeyi, ötekileştirmeyi, kötülüğü, çirkinliği yeryüzünden kovmak, dünyayı yaşanabilir hale getirmek istiyorsanız dilinize sahip çıkın. Hiçbir dili küçümsemeyin, dışlamayın. Yeryüzünde ne kadar farklı dil kullanılırsa o kadar kültür ve insan var demektir. Bırakın isteyen istediği dili konuşsun yeter ki kırıcı, bölücü, ötekileştirici konuşmasın. Tatlı dil hangi dilden olursa olsun iyi; kırıcı dil hangi dilden olursa olsun kötüdür.

   Şu da bir gerçektir ki bütün diller aynı kaynaktan insanlara bahşedilmiştir. Tatlı dili egemen kılıp yepyeni bir yeryüzü inşa etmek dileğiyle…

                                                                           MEHMET ARUTAY

                                                                           Kâhta Anadolu Lisesi

                                                                           Edebiyat Öğretmeni

“Zaman”a Yolculuk…
Mehmet Arutay

“Zaman”a Yolculuk…

19 August 2023 22:37
Yaz(Ma)Mak
Mehmet Arutay

Yaz(Ma)Mak

19 August 2023 22:38
Yaşlılık Üzerine
Mehmet Arutay

Yaşlılık Üzerine

19 August 2023 22:39
Vicdana Dair…
Mehmet Arutay

Vicdana Dair…

19 August 2023 22:40
Temizliğin İnsancası
Mehmet Arutay

Temizliğin İnsancası

19 August 2023 22:41
Şiirin Telvesi
Mehmet Arutay

Şiirin Telvesi

19 August 2023 22:41
HER DAİM BİRLİK
Mehmet Arutay

HER DAİM BİRLİK

06 February 2024 17:36
ÇAY BU, İÇİLMEZ Mİ?
Mehmet Arutay

ÇAY BU, İÇİLMEZ Mİ?

21 May 2025 16:42
EĞİTİMİN İNSANİLEŞTİRİLMESİ
Mehmet Arutay

EĞİTİMİN İNSANİLEŞTİRİLMESİ

29 May 2025 10:32
MEKÂNIN RUHU
Mehmet Arutay

MEKÂNIN RUHU

10 June 2025 12:43